Dijital Dönüşüm Araştırma Verileri
Dijital Dönüşüm denildiğinde aklınıza ilk ne geliyor? Mobil telefonlar? Sosyal medya? Chatbothlar? Her birinin başına “akıllı” eklenmiş nesneler? Ya da “Beni seviyor musun?” diye sorduğumuz Siri hanım? 🙂 Her birimizi bir ucundan içine çeken “Yeni Dünya”, bununla da yetinmeyip, beşeri tüm alanlara “Dijital Dönüşüm” ile sirayet ediyor. Sözüm meclisten dışarı ama sanki akıllı cihaz sayısı, akıllı insan sayısından fazla olmaya başladı..
Dünyamız, dijital bir geleceğe doğru evrilirken; finanstan, otomobile, mimariden, eğitime kadar tüm sektörlerde, gelişen teknolojiye ayak uydurma telaşı başladı. Hızla gelişen teknoloji ile birlikte, verinin üretilmesi ve veriye ulaşmak kolaylaştı. Verinin, bilginin işlenmiş hali olduğunu düşünüp, yanına da Peter Sondergaard’ın “Bilgi 21. yüzyılın petrolüdür.” sözünü koyarsanız; bu gelişime ayak uydurmanın ne derece karlı olduğunu zaten siz de görmüş olacaksınız. Diğer taraftan dijitalleşme, bilginin hızlı üretimi, yayılımı ve tüketiminin önünü açmıştır. Yani içinde bulunduğumuz Dijital Çağ’a ayak uydurabilmeniz için, onunla aynı hızda olmanız gerekiyor. Çünkü gelecek, bugünden de hızlı olacak.
Teknolojinin tüm toplumsal alanları kapsayan ve dönüştüren determinist etkisi, kişisel alışkanlıklarımızı, sektörleri ve tüketici beklentilerini de değiştiriyor. Örneğin, eskiden biz ürüne ulaşıyorken, artık ürün bize ulaşıyor 🙂 Durum böyle olunca da Dijital Dönüşüm, sektör lideri olmak isteyen tüm şirketler için birincil öncelik haline geldi. Hatta sadece şirketlerin değil, ülkelerin küresel pazardaki duruşunu güçlendirebilmeleri için, bu dönüşüme dahil olmaları gerekiyor.
Microsoft sponsorluğunda yapılan ve Harvard Business Review Analytic Services tarafından yürütülen “İşin Dijital Dönüşümü” araşatırması; bulut (cloud computing), mobil, sosyal medya ve büyük verilerin (big data) şirketlerin Megatrend’lerini nasıl etkilediğini raporladı. 537 kurumsal organizasyon yöneticisi ile anket yapılarak hazırlanan rapora göre;
• Mobil, yeni iş senaryolarını etkinleştiriyor.
• Bulut (cloud computing), iş çevikliğini artırıyor.
• Büyük veriler (big data), şirketlerin yenilikçiliğine yardımcı oluyor.
• Sosyal medya, temel iş süreçlerini değiştiriyor.
“FutureScape: Dünya Çapında CIO Gündem 2016 Tahminleri” IDC raporunda, “Endüstri bölümlerinde ilk 20 şirketin üçte birinin, yeni rakipler tarafından beş yıl içinde bozulacağını vurgulandı. Bununla birlikte aynı raporda, 2018 yılına kadar “yetersiz işbirliği, entegrasyon, tedarik veya proje yönetimi nedeniyle, dijital dönüşüm girişimlerinin yüzde 70’inin başarısız olacağı” tahmini de not düşüldü.
Lafın kısası, gelecek, kurumsallara şöyle diyor; ya gereği şekilde dönüşeceksiniz ya da yok olacaksınız. Abarttım mı acaba?
Geçtiğimiz hafta katıldığım Brand Week 2017’de dinlediğim, Facebook Global Pazarlama Direktörü Sarah Personnette’in, 2020 Vizyonu başlıklı konuşmasında, mobil dönüşüm sürecini anlatırken şu bilgiyi vermişti:
• Radyo 38 yılda 50 milyon dinleyiciye, Televizyon 44 yılda 50 milyon izleyiciye, internet 4 yılda, mobil 2 yılda 50 milyon kullanıcıya ulaşmıştır.
Bu bilginin üstüne bir de 2020 yılı itibariyle 3 milyar insanın mobil ile online olacağı içgörüsünü ekleyip tekrar soruyorum. Abarttım mı acaba? 🙂
Ülke ekonomisinin en önemli lokomotifi olan şirketlerin, büyüme ve rekabet avantajı sağlamak için dijital dönüşümlerini tamamlamaları, ülkemizin de küresel bazda duruşunu güçlendirecektir. OECD tarafından 2016 yılında yayımlanan rapora göre; bugünün çocuklarının yüzde altmışbeşi henüz keşfedilmemiş işlerde çalışacak. Bu nedenledir ki politika yapıcıların da bu konuyu ciddiyetle ele almaları gerekmekte.
Yazımın bundan sonraki bölümü, Dijital Dönüşüm konusunda önemli bir araştırma olan Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeksi 2016*dan aldığım notlar ile devam edecek.
18 sektör grubu arasında dijitalleşme puanı en yüksek sektörler, geçen senenin sonuçlarına paralel bir şekilde, finansal hizmetler, hizmet faaliyetleri, perakende ticaret ve motorlu kara taşıtlarının ticareti ve onarımı olarak sıralanıyor. Bankalar puanlarıyla sektör grubunun en üst ucunda yer alırken, yatırım şirketlerinin puanlarının finansal hizmetler sektörünün genel ortalamasının altında kaldığı görülüyor. (Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeksi 2016)
Şirketlerde Dijital Dönüşüm süreci nasıl olmalı? “Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeksi 2016” önerileri
• Dijitalleşme kaçınılmaz olmakla birlikte kolay bir süreç değildir. Öncelikle dijitalleşmenin sadece teknolojiyi uygulamaktan ibaret olmayıp, organizasyonun tumüne nüfuz eden çok daha derin bir dönüşümü zorunlu kıldığını ve bunun şirket kültürü haline gelmesinin gerektiğinin bilincinde olmayı gerektiriyor.
• Dijital dünyada müşteri ilişkileri yalnızca mal ya da hizmetlerin alındığı anla sınırlı kalmıyor; çok daha geniş bir kavramla varlığını sürdürmeye devam ediyor. Sürekli ve karşılıklı bir yapıya bürünen bu ilişkide, müşteri ihtiyaçlarına etkin cevap vermenin yolu ise Dijital Hizmetler boyutunda alınan aksiyonlardan geçiyor.
• Dijitalleşmeyle birlikte pazarlama araçları ve kanallarıda değişiyor. Şirketlerin müşterilerine tanıması ve müşteri davranışlarını yönlendirme kabiliyetine sahip olması hiçbir zaman olmadığı kadar önemli hale geliyor.
• Dijitalleşme yolculuğunun neresinde olduğunuzu ve nelere ihtiyacınız olduğunu belirledikten sonra şirketler için atılması gereken adımların başında dijitalleşme stratejilerini oluşturmak geliyor. Dijitalleşme bütün olarak ele alınmalı, şirket içindeki bir alan veya bölüm değil.
• Dijitalleşme yolculuğunu doğru temellerin üzerine inşa etmek önemli. Pek çok şirket, sosyal medya, mobil uygulamalar, bulut bilişim, analitik gibi olguları içeren bir dünyada rekabet etmeye çalışırken, teknoloji altyapıları çok daha evvelden başka bir devir için geliştirilmiş durumda. Dolayısıyla mevcut teknolojileri kullanmaya devam ederken, diğer taraftan da dijitalleşmenin getirdiği hız ve karmaşıklığa cevap verecek şekilde altyapılarını modernize etmek ve dönüştürmek zorunda.
• Doğru temelleri kuran şirketlerin, rekabete göre kendilerini farklılaştırabilmeleri için, bütün bir dönüşümün odağında müşterinin ve yenilikçiliğin olduğunu ve dönüşümün bunları merkez alacak şekilde geçekleştirilmesi gerektiğini unutmamalıdır.
• Dijital Dönüşüm yolculuğunun başarıyla hayata geçirilmesi için önemli bir etken de üst yönetimin desteğinin alınması ve doğru yönetişim yapılarının kurulması. Stratejinin en üst seviyeden sahiplenilmesi ve iletişiminin yapılması, hedeflerin takip edilmesi, ve engellerle karşılaşıldığında üst yönetimin müdahit olması büyük önem arz ediyor.
• Dijital Dönüşüm için gerekli insan kaynağının yetiştirilmesi için gerekli eğitim altyapısının oluşturulması, dijitalleşme alanında proje ve yatırım yapılmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılması ve bu yatırımların desteklenmesi gibi konular için; çeşitli sivil topluk kuruluşları , üniversiteler, regülasyon ve kanun koyucu resmi kurumlarla işbirliği yamak son derece önemli.
Dijital Dönüşüm, çok kapsamlı ve geniş bir konu. Kaba hatları ile yolunuzu belirledikten sonra; bu konuda danışmanlık ve altyapı hizmeti veren profesyonellerden destek almak, adımlarınızı ve temelinizi kuvvetlendirecektir. Politik ve kurumsal olarak Dijital Dönüşüm’ün önemini farketmiş bir ülke olmayı diliyor; Dijital Dönüşüm konusunda raporları ile bize ışık tutan tüm kurumlara teşekkür ediyorum 🙂
[social_warfare]