Sahibinden.com’un 20. Yıla Özel Duygusal Reklamı

Sahibinden.com’un 20. Yıla Özel Duygusal Reklamı

Hepimiz biliyoruz ki, tüketicilerin satın alma kararları tam anlamıyla rasyonel değil. Alışkanlıklar, marka bağlılığı gibi pek çok faktör bu noktada işin içine dahil oluyor ancak bunlardan en önemlisi duygusal bağlam. Reklamcılıktaki en zor handikaplardan biri de bu, kitlenizle derin ve duygusal bir etkileşim kurabilmek. Markaların ya da ürünlerin tüketiciye sadece fonksiyonel fayda sunduğu o günler artık çok geride kaldığından bu bağı sağlamlaştırmak ustalık istiyor.

Başarılı reklam kampanyalarında duyguların önemli bir rol oynadığı bir sır değil.

Hepimiz biliyoruz ki, tüketicide satın alma davranışını tetikleyen en önemli faktörlerden birisi duygular. Duygular tüketicilerin bir mesajı alması, değerlendirmesi, anlaması ve geri dönüş sağlaması sürecinde oldukça etkili olsa da bu alan çoğu zaman bireysel farklılar gösteriyor. Geçmiş yaşantı, tercihler ve çok daha fazlası bu kararları etkilese dahi belirli ortak algılar, duygulara toplu bir şekilde seslenebilmekte. Duygusal olarak bizi tatmin eden ürünleri daha çok tercih etmemiz, reklamcıların tam olarak bu alana seslenmeye çalışmasını beraberinde getiriyor.  

Öyle ki bizi duygulandıran şeyleri paylaşıyor ve tercih ediyoruz. Peki bu bir sürpriz mi? Hiç değil. Satın alımlarımızda duygularımız rasyonel kararlarımızdan önce geliyor. Bunun temel sebebinin neler olduğu görmek için de beynimizin bu konuda nasıl karar verdiğine bakmak gerekiyor.

Hadi, bu rasyonel kararlar ve duygular arasındaki yarışta hissi dünyanın neden öne geçtiğine bakalım….

  • Duyguların hafızada kalma süresi rasyonel düşünceden uzundur.
  • Kendine has duygusal semboller yaratmak kalıcılığı arttırır.
  • Reklamın yarattığı duygusal etki markaya dair pozitif hislerin oluşmasını veya artmasını sağlar.
  • Duygular aracılığı ile oluşturulan kodlar bireyleri gündelik yaşamda koşullandırmaya yardımcı olur.
  • Beyin içinde duygu süreci, bilinçli düşüncelerden 5 kat hızlı işlenir.

Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere reklamcıların geleneksel yöntemlerden uzaklaşarak, duygulara ağırlık veren içeriklerle hedef kitlesine ulaşmaya çalışması beklenmedik bir davranış değil. Reklamın, üretici ile tüketici arasında kurulan iletişim köprüsü olduğu şu anda, etki yaratıp kalıcı olmak her şey.

Tüm bunların yanında reklamın sesleniş biçiminde, hedef kitlesi  ayrıcalıklı bir topluluktur. Bu da   birbirimizle iletişim kuran bizleri reklamdan alınan mesaj doğrultusunda birbirimizin etkilemeye ve kendi alanlarımızda ki ilerleyişimizi sürdürmeye iter.

Reklamda duygusal motiflerin kullanımı da son zamanlarda iyice gelişen bir konu.

Günümüzde reklamlar duygularımızı harekete geçiren alt ögelerle kuruluyor ve mutluluk, arkadaşlık, aşk ve hatta nostaljik hatıralar artık reklamlarda gördüklerimizi oluşturuyor. Sırf bu nedenle marka kimliğini mutluluğa ya da aşka konumlandıran markaları da kolaylıkla hatırlayabiliyoruz.

Bugün ise bu reklamların en yeni örneklerinden birinden, 46 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren sahibinden.com’un 20. yılı için hazırladığı yeni reklam filminden bahsedeceğiz.

“Tam 20 yıldır hayallerin kurulduğu, hayallerin hayat bulduğu yer” sloganıyla oluşturulan reklam kampanyasında samimi bir içgörüden yola çıkılmış ve kızının eğitim masrafları için yine “kızım” dediği arabasını sahibinden.com’da satan bir babanın hikayesi anlatılmış.

Reklamda ailenin kızı üniversiteye kabul edilir. Herkes çok mutludur ama masrafların karşılanması içinde bir yol bulunması gereklidir. Bu durumda baba, arabasının fotoğraflarını çeker, sahibinden.com‘a yükleyerek arabasını satar.

Derken zamanda 20 yıl sonraya atlanır.

20 yıl sonrasında, yani günümüzde ailenin biricik kızı okumuş ve Amerika’ya yerleşmiştir. Ailesi ile görüntülü konuşan kızın bayram tatili için Türkiye’ye ailesini ziyarete geleceği mesajı verilir.

Yolculuk süreci ile kavuşma sahnesi izleyiciye tüm heyecanıyla aktarılır ve süpriz!

Bu kez kızı gelirken tek gelmemiş ve babasının diğer kızını da kendisiyle birlikte getirmiştir. Yani yıllar önce satmak zorunda kaldığı arabasını!

20 yıl önce babanın sahibinden.com‘da sattığı arabayı, bu kez kızı sahibinden.com‘da bulup almıştır.

Hemen her ailenin yaşayabileceği durumlar ve duygular anlatılıp hedef kitle duygusal bir bağ kurarken, aynı zamanda sahibinden.com‘un da hikayelerimize ve hayatlarımıza dahil oluşunu ele alan bu reklam kısa zamanda çok etkileyici ve olumlu geri dönüşlerde aldı.

İşte bunlardan bazıları:

0 Paylaşımlar

SİZ DE YORUM YAPIN!

YORUMLAR (0)