Dijital Göçebe ve Dijital Expat Arasındaki Fark
İşini internette yürütebilen ve mevcut hayatından sıyrılmak isteyen pek çoğumuz son yıllarda yollara düştük ve ülke ülke gezmeye başladık. Hepimizin farklı motivasyonları var elbet. Kimimiz dünyayı gezmek, kimimiz düzenden kaçmak, kimimiz ise deneyim kazanmak istiyoruz ve daha niceleri. Benim motivasyonum sadece yola düşmek ve keyfimin kâhyası dur dediğinde durup hayatı dinlemekti. Yola çıkarken dijital göçebe olacağımdan da hiç haberim yoktu. Deneyimledim, döndüm, şimdi yeni rotalar için sabırsızlıkla hazırlanıyorum.
Takdir edersiniz ki, yeni doğan kavramların oturması ve herkes tarafından kabul edilir anlamlar kazanması zaman alıyor.
Gözlemlediğim kadarıyla ne yazık ki gezmeyi seven herkes kendisini Dijital Göçebe olarak sıfatlandırmak sevdasında. Bu durum kavramın içini boşalttığı gibi, evrilmesini de engelliyor.
Gelin kısaca Dijital Göçebeliğin ne olduğuna ve Dijital Göçebe ile Dijital Expat arasındaki farka bir göz atalım. Böylece belki siz de hangisi olmak istediğinize biraz daha rahat karar verebilirsiniz.
Dijital göçebe kimdir?
Dijital Göçebe, parasını dijital dünyada kazanan ve bunu yaparken de dünyayı dolaşan kişidir.
Blog yazmak, web sitesi tasarlamak, grafik tasarımı, dijital pazarlama, internet mağazacılığı, eğitim, fotoğraf ve video işleri, online danışmanlık, editörlük, yazarlık, çevirmenlik, sosyal medya uzmanlığı ve bunun gibi dijital dünyada yapılan pek çok işten para kazanmak mümkün. Hayatta ve internete bağlı olmanız yeterli. Yani, mekân-bağımsız olarak çalışabildiğiniz için işinizi ülkeden ülkeye göçerken de icra edebilirsiniz.
Yıllarca ofislerde döktüğüm kanlı gözyaşları dursun artık diyorsanız, işinizi internet üzerinden yapabiliyorsanız ve farklı ülkeleri deneyimlemek istiyorsanız, alın bir bilet ve düşün yollara, kim tutar?
Ancak yola çıkmadan önce kendinize sormanız gereken birkaç soru var:
“Nasıl bir hayat hayal ediyorum?”
“Fiziksel, zihinsel ve maddi olarak ne kadar güçlüyüm, neleri kaldırabilirim?”
Dijital Göçebe Olmanın Zorlukları başlıklı yazıma da bir göz atmanızı tavsiye ederim. Sizi bekleyen temel çileleri bilirseniz, bu sorulara cevap bulmanız biraz daha kolaylaşabilir. Çünkü Dijital Göçebelerin çoğu, modern çağın hippileri gibidir. Expat’lar gibi yerleşik düzende yaşamazlar. Gelirleri genellikle düzensizdir. Odak noktaları para değil, dünyevi deneyimler, manevi tatminlerdir. Paylaşmaktır. Öğrenmektir. Çoğalmaktır. Ruhen zenginleşmektir.
Genellikle bulundukları ülkelerde kalış süreleri kısa olur. Uzatılmış bir göçebe deneyimi 6 aydan fazla sürmez. Bazen aynı yerde birkaç günden fazla kalmazlar. Bazense rahat ettikleri bir köyde sevdikleri inek doğuracak da buzağı sevecekler diye 4 ay oturup beklerler. Bir gariptirler yani.
Rahat yüzü görmezler genellikle. Rahatsızlığın içinde rahat ederler. Bir sonraki duraklarında internet olsun diye yatıp kalkıp dua ederler mesela. Yoksa ve onların internetle işi varsa, gece yarısı çakallar eşliğinde komşu köye yürümeyi göze alabilirler. Ayağını suya sokup kokteylini yudumlarken maillerine bakabildiklerinde ise sevinçten hıçkıra hıçkıra ağlarlar. Konakladıkları her yer geçici, edindikleri tüm dostluklar kalıcıdır.
Bir nevi yol hastalıkları vardır. Zamanı geldiğinde bu hastalık ruhlarını dürter ve göçebeler yola düşer.
Dijital expat kimdir?
Expat kelimesi expatriate’ın kısaltılmışıdır. Latincede “ex” (dışında) ve “patria” (anavatan, yurt) kelimelerinin birleşiminden oluşur ve Türkçe karşılığı “gurbetçi”dir. Gurbetçiler, iş ya da özel sebeplerle yabancı bir ülkede yaşamak için ana vatanlarını terk eden kişilerdir. Ülkelerini başka coğrafyalarda temsil eder ve hatta yeri gelince savunurlar.
Çağımızın globalleşmiş dünyasında vatanını terk edip başka ülkelerde yaşama sebepleri bir hayli çeşitlendi. Gurbetçiler benzer fakat biraz daha farklı motivasyonlara ve kalifikasyonlara sahip. Bu nedenle de gurbetçi yani Expat olma hâlini net bir cümleyle tanımlamak güç.
Günümüzde Expat’lar genellikle daha iyi bir kariyere, daha tatminkâr bir hayata ulaşmak ya da kişisel hedeflerine bir yol açmak için göçen, iyi eğitim almış, genellikle mevki sahibi, yüksek nitelikli kişiler. Parasını dijital dünyadan kazananlara da Dijital Expat deniyor.
Kimileri kendi inisiyatiflerini kullanarak göçseler de, genellikle çalıştıkları şirketler tarafından görevlendirilerek ya kendi firmalarının yabancı ülkelerdeki ofislerine ya da müşteri veya iş ortaklarının ofislerinde çalışmaya giderler. Sabit gelirleri, önceden sağlanmış olanakları vardır, tuzları kurudur.
İşini bir ofise bağlanmadan yapanlar da var elbet. Bu kişiler de Coworking Space denen bir nevi internet kafelerde konuşlanıyorlar. İnternet kafe dediysem aklınıza oyun oynanan, kirli, puslu yerler gelmesin. Bazıları o kadar gelişmiş ki, görüntülü konferans görüşmeleri yapabileceğiniz toplantı salonları bile var. Yandaki arkadaş ananas suyunu yudumlarken, demir çelik sektörü için blog yazıyor ya da yeni bir aplikasyon geliştiriyor olabilir. Seviyeli yerler yani.
Pek çoğunun bulundukları ülkede oturma ya da çalışma izinleri oluyor. Bu da elbet Dijital Göçebeye kıyasla büyük bir lüks. Sınır giriş çıkışı yapan Expat’lar da var. Ancak sırf bürokrasiye takılmamak için girdi çıktı yapıp 1 yılını aynı ülkede geçirenlerin kendini göçebe olarak lanse etmesi ne yazık ki kavram karmaşası yaratıyor ve Dijital Göçebelere biraz ayıp oluyor.
Gittikleri ülkelerde Dijital Göçebelere kıyasla daha uzun süre kalmalarına rağmen neden ülkenin dilini ya öğrenmediklerini ya da basit sohbetlerin dışına çıkamayacak kadar az kelime dağarcığı ile yetindiklerini ise şahsen pek anlayamıyorum. Olsun, vardır bir bildikleri herhalde.
Peki, siz kendiniz için hangi yolu tercih ederdiniz? Ülkeden ülkeye gezen, zorlukları güzelliklerle aşan bir Dijital Göçebe olmayı mı? Yoksa hep hayranı olduğunuz ülkeye göçüp yeni bir kültürü derinlemesine deneyimleyen Dijital Expat olmayı mı?
[social_warfare]