Dropshipping 101: Nedir ve Süreç Nasıl İlerler?

Dropshipping 101: Nedir ve Süreç Nasıl İlerler?

Online çalışma, elbette hayatımıza yeni giren bir yöntem değil. Ancak pandemi sonrası çok daha hızlı yerleşen ve insanlara farklı bakış açıları kazandıran bir  model. İnsanlar taleplerini bu yönde şekillendiriyor. Buna bağlı olarak çevrimiçi iş fırsatları da çeşitleniyor veya gelişme göstermeyi sürdürüyor. Son dönemde sık sık kulağımıza gelen Dropshipping sistemi de bu süreçlerin yaygınlaşan bir parçası.

Başlangıç sermayesi, stoksuz satış gibi avantajlarını da düşündüğümüzde bu çok da sürpriz olmuyor. Sistemin çok cazip göründüğünü inkar edemeyiz. Ama e-ticaretin bir kolu olan Dropshipping’de kendi zorluklarını yaratıyor. Bu yüzden sektöre hızlı bir giriştense detaylı stratejilerin hazır olduğu planlı bir başlangıç daha sürdürülebilir bir yol gibi görünüyor.

Bu yazıda da dropshipping nedir, dropshipping’in avantajları ve dezavantajları gibi konuları açıklığa kavuşturmak istedik. Özellikle bu alana yeni giriş yapacaklar için tüm soru işaretlerini sileceğimizden, hadi hızlıca detaylara girelim.😇

Dropshipping Nedir?

Dropshipping e-ticaret girişimcilerinin gelir sağlayabileceği çevrimiçi bir iş modelidir. Çevrimiçi bu modelde satıcılar herhangi bir ürün stoğu yapmadan satış işlemini gerçekleştirebilir. Bunu da ürünü üçüncü bir taraftan satın alıp,  doğrudan müşteriye sevk ederek yapar.

Normal bir mağazaya baktığımızda tüm bu işlemler uygulamalı olarak ilerler. Yani satıcı ürünleri stoklar, envanteri siparişe hazırlar ve son aşamada siparişleri fiziksel olarak alıcısına ulaştırır. Ancak dropshipping’de üçüncü taraf olan tedarikçi ürünleri satıcı adına gönderir. Temelde 3 tarafın olduğu bu akışta girişimci uygulamaların dışında yalnızca süreç yönetim kısmında kalır. Bir bakıma süreç başlı başına girişimcinin işini kolaylaştıracak şekilde ilerler.

Şimdi sisteme dropshipping girişimcisinin gözünden bakalım. Mesela mağazaya ihtiyacınız yok, e buna bağlı olarak operasyonel sermayeye de… Gerçek bir mağaza açmanız, çalışanları işe almanız, ışıkları açık tutmanız, genel gider ödemeniz veya ürün stoklamanız gerekmiyor. Maddi sorumlulukların büyük bir kısmından kurtulduk değil mi? Bunlar yerine çevrimiçi bir mağaza açıp halihazırda olan ürünleri seçmeniz ve depo alanı olan tedarikçilerle iş birliği yapmamız yeterli. Yani elinizde ürün olmadan rahatlıkla bir e-ticaret sistemi yönetebiliyorsunuz.

Peki Dropshipper Olunca Hangi Görevleri Üstleniyoruz?

Öncelikle kusursuz bir süreç yönetimi için iyi bir planlama kabiliyetine ihtiyaç var. Çünkü bu ara süreci yönetirken siz de bir mağazaya sahipsiniz. Her ne kadar somut sorumluluklar ortadan kalkmış görünse de… Ürün dışında bir markaya dair tüm sorumluluklar yine dropshipper’ın yani sizin omuzlarında.

Envanter yönetimi ve sipariş kısmında, sorumluluk üstlenen üreticiniz veya tedarikçinizdir. Burada asıl göreviniz, mağazaya müşteri çekmek konusunda iyi işler başarmanız. Etkili bir strateji izleyerek devamlı bir akış sağlayabilir ve iyi bir aracı olabilirsiniz. İşin ödüllendirici kısmında siz olsanız da herkesin kazanan olduğu bir iş modelini sürdürmüş olacaksınız.

İyi bir kazanç sağlamayı amaçlıyorsanız da niş bir seçim yapmanızda fayda var. Müşterilere pazarlamaya yönelik en iyi dropshipping ürünlerini seçmek için güçlü bir ön araştırma yapmalısınız. Çünkü potansiyel müşterilerin doğru ürünü bulmasına, değerlendirmesine ve satın almasına yardımcı olacak her şey sizin kontrolünüzde. Doğal olarak satış yapacağınız ürünü tanımalı ve nakliye hataları, olumsuz müşteri deneyimi gibi sorunlara karşı hazırlıklı olmalısınız.  Satış yapacağınız ürüne ekleyeceğiniz kar payından müşteri desteğine kadar her aşamada söz hakkı size ait olacak.

Dropshipping Mağazanız İçin Markanızı Yaratın

Dropshipping sisteminde de e-ticaret sektörünün parçasısınız. Bu yüzden marka yaratmanın önemi, marka konumlandırması yapma gibi konularda kendinizi uzman olarak konumlandırmalısınız. Çünkü Dropshipping’deki varlığınız markanızdan oluşur. Markanıza dair detayları size ve uzmanlığınıza bırakalım. Ama bu detayları unutmamanız için birkaç not eklemesinde bulunalım.💁🏻‍♀️

  • İsim ve logonuz ile hatırlanın: Mağazanızın marka kimliğini isim ve logo oluşturur. İlk bakışta dikkat çekiyor mu, mağazanızdan yeniden alışveriş yapmak isteyenler için yeterince hatırlanabilir bir isme sahip misiniz? Ek olarak alacağınız isim daha sonra mail ve domain için de kullanılabilir. Yani her platforma ve müşterilerinize aynı anda hitap etmelisiniz.  
  • Güçlü stratejiler üzerine çalışın: Stoksuz satış mağazası için yeterli zaman ve çaba harcamalısınız. Eşsiz olmalısınız. Buna rağmen basit ve anlaşılabilir kalmayı başarmalısınız.
  • Sloganınızı yazın: Markanızı anlatacak basit bir slogan çoğu zaman isim ve logonun da bile önünde konumlanabilir. Hatırlanabilir bir slogan seçin ve bunu kullanın.
  • Müşteri sadakatine önem verin: Müşterilerinize harika bir satın alma deneyimi sunmalısınız. Devamlı iletişim halinde, çözüm odaklı olduğunuzda müşterileriniz yeniden size dönecektir.
  • Hızınızı devamlı arttırın: Kalite ve hizmet konusunda kendinizi geliştirmek için devamlı çalışmalısınız. Mesela teslimat sürelerinizi sürekli olarak iyileştirmelisiniz. Dropshipping yaparken hızlı teslimat süresinin markanıza müşterilerinizin gözünde değer katacağına şüphe yok.
  • Ambalaj tasarımlarında markanızı gösterin: Güzel bir algı yaratmanız, müşterilerinize kendilerini özel hissetmek için iyi bir yöntem değil mi? Hatta, teslimatta minik sürprizler yapmayı bile buna dahil edebiliriz. 😉

Avantajları

Bu kısma gelene kadar aslında sık sık dropshipping sisteminin avantajlarından bahsettik. Ama yola çıkmadan önce bunları bir liste halinde görmek aklınızdaki tüm karışıklıkları ortadan kaldırmak için daha faydalı olacaktır. Hadi hem şöyle genel bir toparlama yapalım hem de kafanızdaki soru işaretlerini silelim.

Kurulumu kolaydır.

Herhangi bir iş deneyimine ihtiyacınız olmadan bu alana giriş yapabilirsiniz. Tek yapmanız gereken temel bilgileri öğrenmek. Sonrasında düşük maliyetle, uygun işleyişi belirleyin.

Yola da platform ve ürün belirlemekle başlayabilirsiniz. Unutmadan Amazon, Shopify, AliExpress, Gittigidiyor, Hepsiburada gibi pek çok kanal üzerinden dropshipperlık sürecinizi başlatabileceğinizi söyleyelim. 🥳

Yönetim süreçleri kolay kontrol altına alınabilir

Personel, depo alımı, ofis gibi gerekliler olmadığından kolayca yönetim sağlanabilir. Tedarikçileri bulduktan ve her şeyi ayarladıktan sonra, çoğunlukla çevrimiçi vitrininizi yönetmekten sorumlusunuz. Ayrıca sistem işin büyümesi halinde daha fazla maddi veya zamansal ihtiyaçlar oluşturmaz. Büyüme sonrası yalnızca satış ve pazarlamaya daha fazla çalışmanız gerekebilir.

Kuralları siz belirlersiniz

Dropshipping sisteminin belki de en cazip tarafı esnek kariyer seçeneklerinden biri olması. Bilgisayarınızla dilediğiniz yerden ve seçtiğiniz zamanlarda çalışabilirsiniz.

Zarar riski düşüktür

Sermaye gerektirmeden giriş yapabilirsiniz. Bunun dışında stok durumu olmadığından ürünlerin satılmaması gibi bir durum söz konusu olmaz ve bununla beraber zarar etme riski ortadan kalkar.

Dezavantajları

Dropshipping her ne kadar avantajlarla dolu bir iş modeli olarak görünse de oldukça düşündürücü bazı dezavantajları olduğunu da inkar edemeyiz.

Düşük Kar Amacı

Dropshipping yapmanın en büyük dezavantajı, kar oranının çok düşük olmasıdır. Tabii bu kar oranları ürünlerinize, kar payınıza göre değişiklik gösterebilir. Mesela fiyatlandırma noktasında rakip faktörü çok önemlidir. Diğer taraftan ürününün ana üreticisinden alım ücretleri de işin içine eklenince kar konusunda iyi bir planlamaya ihtiyacınız var.

Dropshipping ile kar elde etmek için tavsiyemiz bir müşteriyi “edinmenin” size ne kadara mal olduğunu öğrenerek, olası zararları analiz ederek ve ürünlerinizi bunları göz önünde bulundurarak fiyatlandırmanızdır.

Nakliye Sorunları

Satışlar üreticiden direkt olarak kullanıcıya gidiyor olsa da nakliye sorumluluğu tamamen size ait olacaktır. Bu yüzden süreci iyi takip etmeli ve herhangi bir sorun halinde hemen müdahalede bulunmalısınız.

Özellikle eğer birden fazla tedarikçiyle çalışıyorsanız bu kısımda sorunlar oluşması muhtemeldir. Örneğin farklı tedarikçilerden ürün siparişi yapan bir müşteriniz var. Her bir ürünü müşteriye göndermek için üç ayrı nakliye ücreti ödemesi ortaya çıkar. Bunu da müşteriye yansıtmak akıllıca olmayacağından bu maliyetleri sizin üstlenmeniz gerekir.

Tedarikçi Hataları

Satış tedarikçilerinden kaynaklı hatalar markanız sorumluluğundadır. Bu hataları minimuma indirmek için tedarikçinizi iyi seçmelisiniz. Çünkü vasat veya düşük bütçeli tedarikçiler markanızın itibarını olumsuz etkileyebilir.

Sonuç

Dropshipping sistemine dahil olunduğunda işin daha pek çok detayını keşfedeceksiniz. Ancak en genel bakışı ile ilk adımı atmak isteyenler için tüm bilgileri sıraladık. Avantajlarını ve dezavantajlarını inceleyip projenizi hayata geçirmenin uygunluğuna karar vermek size ait.

Önce markanızı yaratıp, sonrasında platformunuzu seçmek ve işe başlamak oldukça keyifli olacak bunu söyleyebiliriz.☺️ Ancak her platformun Dropshipper sürecinin farklılık gösterdiğinden iyi bir araştırmaya ihtiyacınız var. Sonrasında gelsin yaratıcı stratejiler ve yeni kariyer planlamaları…

0 Paylaşımlar

SİZ DE YORUM YAPIN!

YORUMLAR (0)