Markaların Yaratıcı Sürdürülebilirlik Çalışmaları

Markaların Yaratıcı Sürdürülebilirlik Çalışmaları

Üretimin ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken kaynakların gelecek nesillere aktarılabilmesi de çok değerli. Bu yüzden sürdürülebilirlik sıkça kulağımıza gelen ifadeler arasında. Son yıllarda gittikçe artan çevresel değişimlere karşı sürdürülebilirlik çalışmaları daha da önem taşımaya başladı. Bu sürdürülebilirlik çabalarına bireylerin ve toplumların yanında markaların konumlanması da çok heyecan verici. Sonuçta markaların sürdürülebilirlik için attığı her adım fark yaratmaya yönelik büyük destek oluşturuyor.  

Özellikle tanınmış markaların bunu önemsemekte biraz geç kaldığını söylesek hata etmiş olmayız diye düşünüyoruz.🤭Ama sürdürülebilirliğe dair her çalışma bir kazanç. Bireyler ve toplumlar için fayda oluşturması, öncü olması, doğada fark yaratması…

Tabii markalar için sürdürülebilirlik çalışmaları yalnızca son aşamada hayat bulmuyor. Şirket politikaları veya üretim aşamaları da sürdürülebilirliğe uygun olarak ilerleyebiliyor. Zaten bu süreci bir bütün olarak benimsemiş markalara olan hayranlığımız da çok büyük. Mesela Loreal’in “Gezegen İçin” isimli sürdürülebilirlik çalışması kapsamlı ve detaylı bir örnek. Biliyoruz ki bu anlayışa önem veren farklı firmalar da benzer anlayışta çalışmalara imza atıyor.

Ama biz bu yazımızda biraz daha günceli ele almak istiyoruz. Küresel markaların direkt olarak reklamlarında kullandığı sürdürülebilirlik çalışmalarına baktık. Bu aralar özellikle küresel markalardan çıkan güncel ve sürdürülebilir uygulamalar için haydi yazının devamına.👇🏻

DeFacto

Defacto markaların sürdürülebilirlik çalışmaları içinde yaratıcı bir fikirle yer alıyor. Marka, ürünlerinde takılı olan etiketlerde sürdürülebilirlik yoluna gidiyor.

Doğa Kalp Ben” sloganıyla yola çıkılan çalışmada ürün etiketlerinin doğaya uyumlu hale getirildiğini görüyoruz. Marka, her kıyafette olan ve aldıktan sonra attığımız, üzerinde fiyat ve ürün bilgisi olan etiketleri toprakla buluşturmamızı hedefliyor. Etiketler toprakla buluştuğunda da karaçam, ladin ağaçları veya kır çiçekleri filizleniyor. Müthiş bir fikir değil mi?🤩

Yani etiketler ağaçların kesilmesiyle oluşan kağıt parçalarından oluşmuyor. Yeni etiketler toprağa attığımızda veya gömdüğümüzde filiz veren tohumlardan meydana geliyor ve son adımda da çöp yerine doğanın bir parçası oluyor. Böylece marka doğaya zarar vermekten uzaklaşırken tüketicilerine de yaratıcı ve çevre dostu bir eylemi aşılıyor. Aynı zamanda fikir DeFacto’ya özgü olduğundan biraz unutulmaz olmayı da başarıyor. Reklam filmini buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.

Mavi Jeans

Mavi Jeans ise sürdürülebilirliğe katkısını plastik atıkların kullanılmasından yana yapıyor. Marka doğaya zararlı plastik atıkları alıyor ve dönüştürüp kotlarında kullanıyor. Bu girişimlerine ise “Mavi dönüşüm başladı!” sloganıyla hayat veriyor. Hatta son reklamlarında da bu yeni sürdürülebilirlik çalışmalarını Kıvanç Tatlıtuğ ile duyuruyorlar. Reklam filmi de burada. 💁🏻‍♀️

Yaratıcı olduğu kadar kafalarda soru işareti bırakan bir süreç gibi görünüyor. Ama Mavi her detayı gayet güzel açıklıyor. Öncelikle reklamlarında da gördüğümüz plastik atıkları geri dönüştürüyor. Sonra da dünyaca ünlü Repreve işbirliği ile süreci gayet profesyonelce yürütüyor. Okyanuslardaki atıklardan elde edilen elyaf kumaş markasıyla ilerleyen bu koleksiyonlarına “Mavi Pro Sport” adını veriyorlar.

Marka koleksiyonunun her bir ürününde en az 8 adet geri dönüştürülmüş atık kullanıyor. Artık Mavi Pro Sport’çuyuz galiba.🤓 Çünkü neresinden bakarsak bakaklım faydalı ve tam anlamıyla gerçek bir geri dönüşüm hareketi. Geleceğe yönelik bu çalışması için Mavi Jeans’i kutluyoruz. Hatta Mavi Jeans kalitesinden ödün vermeden yaptığı bu çalışmayı tüm ürünlerinde uygulamasını da diliyoruz.

Omo

Omo da yaratıcı sürdürülebilirlik çalışmalarında kendine yer buluyor. Öncelikle deterjanlarının içeriğini değiştirmesiyle dikkat çekiyor. Yeni bileşenlerde deterjanlar; doğada çözünebilen ve nehirlere, denizlere, okyanuslara zarar vermeyecek şekilde üretiliyor.

İkinci aşamada ise deterjan paketleri sürece dahil oluyor. Omo paketleri geri dönüştürülmüş plastik atıklardan hazırlanıyor. Yani Omo suların kirlenmesinin en büyük sebeplerinden biri olan deterjanlar için bir deterjan markası olarak yapılması gereken her şeyi yapıyor. 👏🏻

İlk olarak 2010 yılında hayata geçirdikleri “Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı” aslında 3 büyük hedeften oluşuyor. Bunlar;

  • Bir milyondan fazla insanın sağlık ve esenliğini artırmak
  • Ürünlerinin çevresel etkisini yarı yarıya azaltmak
  • Değer zincirlerinde çalışan milyonlarca kişinin geçim kaynaklarını iyileştirmek.

Özellikle bu yılki reklam çalışmalarında da geçmişten gelen bu hedeflerine bol bol değiniyorlar.

Mesela bu bağlamdaki son reklam çalışmasına buradan ulaşabilirsiniz. Marka reklamında her zamanki gibi “Kirlenmek Güzeldir” sloganından yola çıkıyor. Hatta bunu da oldukça etkileyici bir şekilde yapıyor ve işin içine bu kez sürdürülebilirlik çalışmalarını da ekliyor. Sonuç olarak da hem sürdürülebilirliğe destek sağlıyor hem de güzel bir reklam çalışmasına imza atıyor.

H&M

H&M sürdürülebilirlik için “Modayı Paylaş” adındaki projeyle karşımıza çıkıyor. Marka bu projede tasarımcılar, iş insanları, sanatçılar ve moda sektöründe olan kişiler ile iş birliği yapıyor. Modada öncü isimler “Benim kıyafetim senin kıyafetin olsun” diyor ve kıyafetlerini satışa çıkarıyorlar. Buradan kazanılan gelirler de WWF Türkiye, OGEM-VAK ve Deniz Temiz Derneği/TURMEPA vakıflarına bağış oluyor.

Ayrıca, Buenos Aires Vatikan Meydanı’nda bulunan Luzinterruptus’un (Çevreci Sanat Topluluğu) oluşturduğu Plastik Atık Labirenti’nden de bahsetmezsek olmaz. 15.000’den fazla plastik şişeyle tasarlanan labirent varlığıyla farkındalık oluşturuyor. Bunun da en büyük destekçisi H&M.😇

Tchibo

Sürdürülebilirlik için önemli adımlar atan küresel markalardan biri de Tchibo. Tchibo bu konuya oldukça hassas yaklaşıyor ve sürdürülebilirlik çalışmalarını sorumluluk olarak değerlendiriyor. Çünkü sloganı Sorumluluk Taşımak!

Tchibo yeni üreteceği tüm ürünleri plastik atıklardan dönüştürüyor. Plastik, bir atıktan daha fazlasıdır” ilkesiyle de geçen sene sadece 1 yılda ürettikleri ürünler için 63 milyon pet şişe kullanıyor. Hatta sadece pet şişe atıklarıyla kalmayıp aynı zamanda denizlerde kalan balık ağları, halı ve kumaş artıkları gibi ürünleri de dönüştürerek tekstil ürünlerinde kullanıyor. Yani sorumluluk taşımak sloganının hakkını veriyor.💪🏻

Sonuç

Bu yazıyı yazarken yaptığımız araştırmalar bizi de kendine hayran bıraktı doğrusu. Tabii burada gördüğünüz markalar çalışma yapanlardan yalnızca birkaçı. Öncü olarak gördüğümüz, örnek oluşturmak konusunda en iddialı işleri seçmeye çalıştık. Fakat sürdürülebilirlik konusu üzerinde çalışan ve uygulamalarıyla gerçekten doğaya katkı sağlayan çok fazla örnek var. Büyük markalar bile gelecek için bunları yapmaya başlamışken, bireysel olarak bizler de katkı sağlamak için daha büyük adımlar atmaya hep birlikte başlayalım!🙏🏻

0 Paylaşımlar

SİZ DE YORUM YAPIN!

YORUMLAR (0)